Yabancı yatırımcı telif hakkı garantisi istiyor

Türkiye’de son dönemlerde ekonomi yönetiminin değişmesiyle birlikte yabancı yatırımcı tarafında da gelişmeler yaşanıyor. Avrupa ülkelerinden yatırımın yeniden Türkiye’ye gelmesi için yapılması gerekenler noktasında değerlendirmelerde bulunan ABD New York Barosu Türkiye Şubesi Başkanı ve Uluslararası Ticaret Hukuku Uzmanı Avukat Faruk Aktay, özellikle Avrupalı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapması için ilk beklentisinin fikri mülkiyet konusunda daha fazla koruma olduğunu söyledi. Aktay Hukuk Bürosu olarak Fransa, İtalya, ABD ve Çin’den yatırımcılarla sürekli temas halinde olduklarını kaydeden Avukat Faruk Aktay, “Bu ülkeler, Türkiye’de yüksek teknoloji yatırımı yapmak için çok istekli. Ancak, Türkiye’de fikri mülkiyet korumasının daha sıkı olmasını talep ediyorlar. Yaptığımız görüşmelerde ‘Türk ustaların ve mühendislerin çok başarılı olduğunu, bu yüzden yüksek teknoloji ürünlerinde ‘know-how’ı kaptırmak istemediklerini’ söylüyorlar.” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE ENDİŞE DUYULAN ÜLKELER ARASINDA

Avrupa Komisyonu’nun ‘Fikri Mülkiyet Haklarının Korunmasına Dair Raporu’nda Avrupa Birliği için Türkiye’nin öncelik sırasında Çin’den ve Hindistan’dan hemen sonra geldiğine vurgu yapan Faruk Aktay, “Avrupa Komisyonu tarafından 17 Mayıs 2023 tarihinde üçüncü ülkelerde fikri mülkiyet haklarının korunması ve uygulanmasına ilişkin rapor yayımlandı. Rapor, fikri mülkiyet hak sahiplerinin öncelikli ülkelerde ticari faaliyetlerde bulunurken fikri mülkiyet haklarına yönelik potansiyel riskler konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak amacıyla hazırlandı. Bu raporda, dünya çapında fikri mülkiyet haklarının korunması ve uygulanması konusunda büyük endişe kaynağı olan ülkeler ‘öncelikli ülke’ olarak belirtildi. Çin, AB için en öncelikli ülke olmayı sürdürürken; Hindistan ve Türkiye ikinci öncelikli ülke olmaya devam ediyor.” dedi.

AVRUPA HUKUKU İLE UYUMLU HALE GELMELİ

Fransız yatırımcılarla yapılan görüşmelerde; fikri mülkiyet haklarının ülkemizde etkin bir şekilde korunmuyor oluşunun, Türkiye’ye yatırım yapma isteğinin önündeki en büyük engel olarak gözüktüğünü dile getiren Av. Faruk Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırımcılar, Türkiye üzerinden transit ticaretle bölge ülkelere kaçak alkol ve benzeri ürünlerin ticareti yapıldığına dair yetkililerle iletişime geçmelerine rağmen herhangi bir fiili aksiyon aldırılmadığını belirtiyor. Turistik yerlerde lüks ürünlere dair yapılan taklitler; daha yüksek teknolojideki ürünlerin tersine mühendislik ile kopyalanmasına dair yabancı yatırımcıda endişeleri artırıyor. Bu noktada gümrük idarelerine transit geçişte mallara el koyma yetkisi açıkça tanımlanmalıdır. Türkiye; sahte giyim, kozmetik ürünler, çantalar, makineler, araçlar ve tekstil ürünleri başta olmak üzere yüksek miktarda sahte ürün ihraç ediyor. Yabancı yatırımcıların genel şikayeti ise ‘Türkiye’nin etiketler ve ambalaj malzemeleri için ana transit noktası olduğu, bunların malzemelerden ayrı olarak AB’ye ihraç edildiği ve AB içinde ihlali tamamlamak için kullanıldığı’ yönünde. Gümrük Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca gümrük idareleri, malın fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiğinden şüphelendiğinde, 3 gün re’sen alıkoyarak gümrük işlemlerini durdurabiliyor. Takip eden ilk iş günü hak sahibine, başvuruda bulunması için bildirimde bulunuyor. Hak sahibi başvuruda bulunmaz ise malları serbest bırakıyor. Malın sahte olup olmadığını doğrulamak için gerekli olan bu başvuru süresi Avrupa hukuku ile uyumlu hale getirilerek 10 gün olacak şekilde artırılmalı. Buna ek olarak, gümrük idarelerine de fikri mülkiyet hak ihlallerine karşı etkili bir şekilde hareket etmek için eğitim verilmeli.”

DAHA FAZLA YATIRIM İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Dünya kamuoyunda fikri mülkiyet haklarının daha etkin korunması için uluslararası iş birliğinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Faruk Aktay, “Paris Sözleşmesi, Madrid Protokolü, Patent İşbirliği Anlaşması (PCT), Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC), TRIPS Anlaşması, Türkiye’nin de taraf olduğu fikri mülkiyet haklarına ilişkin önemli uluslararası sözleşmelerden bazıları. Yüksek teknoloji ürünlere karşı fikri mülkiyet korumasında yeni kanuni düzenlemeler gerekiyor. Yazılımlarda en çok karşılaşılan ihlal yöntemlerinden biri aynen kopyalamadır. FSEK, yazılımlar açısından birçok eksiklik barındırıyor ve teknolojik gelişmeler neticesinde oluşan sorunlar çözümsüz kalıyor. Yazılımlar, bilgisayar programları FSEK madde 2 uyarınca korunuyor. Ancak, düşünceler ve ilkeler ile algoritma ve ara yüzler aynı maddede eser sayılmadığından kanun uyarınca korunamıyor. Ayrıca, yapay zekalar FSEK uyarınca gerçek kişi olmadıklarından, yapay zeka tarafından üretilecek ürünler de korumadan yararlanamıyor ve doğrudan kamunun açık kullanımına tabi tutuluyor. Bu nedenle bilgisayar programları, yazılım, veri tabanı ve yapay zeka gibi alanlardaki gelişmelere ayak uyduracak ve her türlü hukuki güvenceyi sağlayacak, belirleyici ve düzenleyici tedbirleri de içerecek şekilde kanuni düzenlemeler hazırlanmalıdır. Türkiye’ye daha fazla yatırım için ideal ortamın oluşmasında bazı parametreleri tasarlayabiliriz. Verimli iş gücü piyasası, sıkı patent ve tescil politikaları, gelişmiş insan kaynağı, üniversite ve araştırma kurumlarıyla iş birliği, altyapı, siber güvenlik politikaları, açık finansal piyasalar, ticari sırların korunmasına ilişkin mevzuat, ekonomik öngörülebilirlik, daha etkin ve hızlı yargılama ve siyasi istikrar bazı parametreler arasında yer alıyor.” diye konuştu.

ÇİNLİ YETKİLİLERLE SIKI TEMASTAYIZ

Aktay Hukuk Bürosu avukatlarından Ayşe Müge Aktay’ın Çin Yüksek Mahkemesi ile İstanbul Başsavcılığı arasında organize ettiği toplantıda fikri mülkiyet haklarının korunması hakkında son gelişmelerin konuşulduğunu ifade eden Avukat Faruk Aktay, “Çin Halk Cumhuriyeti Henan Eyaleti Yüksek Halk Mahkemesi’nde görevli 6 hakimden oluşan heyet, 22 Aralık 2023 tarihinde İstanbul Başsavcılığını ziyaret etti ve Avrupa Komisyonu’nun raporu doğrultusunda fikri mülkiyet haklarının korunmasına dair uygulamadaki gelişmeler tartışıldı. Yüksek Halk Mahkemesi Başkanı, fikri ve sınai haklar konusunda kendilerini geliştirdiklerini, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin geçen ay kurulduğunu ve patent tescilinde dünya sıralamasında birinci olduklarını belirtti. Bu noktada Çinli yetkililerle sıkı temas halindeyiz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir